- kaynaklar = resources
- sınırlı = limited
- sınırsız = limitless
- sınırlı sayıda = limited edition
- çoğaltmak = to reproduce
- imkan vermek = to allow
- metni = text
- geri getirmek = to bring back
- Kitaplar çoğaltıyorum = I reproduce books.
- Ailem beni geç kalmak imkan vermiyor = My parents do not allow me to stay out late.
- Kalemin geri getirmek unuttum = I forgot to bring back your pen.
- Sınırsız içecek doldurulmasına seviyoruz = We love unlimited refills.