verbs
ağlamak = to cry
aldırmak = to mind
çizmek =to draw
denemek = to try
denemek = to try
doğmak = to rise
dondurmak = to freeze
durdurmak = to stop
engel olmak = to stop
erişemek = to access
fark etmek = to notice
gelişmek = to develop
geri dönmek = to return
görmek = to see
görünmek = to appear
kaplamak = to cover
pırılmak = to twinkle
sanmak = to think
silinmek = to erase
sürmek = to continue
ulumak = to howl
uzaklaşmak = to get away
üzmek = to trouble
yönetmek = to manage
nouns
cisimler = objects
daireler = compartments
fırtına = storm
gök = sky
hisler = feelings
izler = traces
kar taneler = snowflakes
krallık = kingdom
kural = rule
ört = cover
ruhu = soul
rüzgar = wind
sel = flood
sınırlar = limits
yapı = structure
adjectives
coşan = gushing
kusursuz = flawless
soyutlanmış = isolated
Karlar Ülkesi | Frozen |
Aldırma | Let it go |
Pırıldıyor kar taneleri | The snow glows white on the mountain tonight |
Bütün izler silinmiş | Not a footprint to be seen |
Bir soyutlanma krallığı | A kingdom of isolation, |
Bense sanki prensesi | And it looks like I'm the queen. |
Rüzgar uluyor coşan fırtına gibi | The wind is howling like this swirling storm inside |
Durduramadım oysa denedim | Couldn't keep it in, heaven knows I tried! |
Aman sakla görmesinler | Don't let them in, don't let them see |
Seni iyi biri sansınlar | Be the good girl you always have to be |
Ört hisleri bilmesinler | Conceal, don't feel, don't let them know |
Biliyorlar | Well, now they know! |
Aldırma aldırma | Let it go, let it go |
Engel olamıyorum | Can’t hold you back anymore |
Aldırma aldırma | Let it go, let it go |
Uzaklaşmak istiyorum | Turn my back and slam the door |
Fark etmez varsın konuşsunlar | I don't care what they're going to say |
Sürsün fırtına | Let the storm rage on, |
Soğuk neyse beni hiç üzmedi | The cold never bothered me anyway! |
Biraz uzaktan cisimler küçük görünürler | It's funny how some distance makes everything seem small |
Beni yöneten korkular bana erişemezler | And the fears that once controlled me can't get to me at all! |
Gücümü deneme vakti | It's time to see what I can do |
Sınırları gelişmeyi | To test the limits and break through |
Doğru yanlış bir kural yok | No right, no wrong, no rules for me |
Özgür! | I'm free! |
Aldırma aldırma | Let it go, let it go |
Rüzgarın ve göğün yanında | I am one with the wind and sky |
Aldırma aldırma | Let it go, let it go |
Ağlamayacağım asla | You'll never see me cry! |
Burdayım | Here I stand |
Yaşam burda | And here I'll stay |
Sürsün fırtına | Let the storm rage on! |
Gücüm toprağı sel gibi kaplamakta | My power flurries through the air into the ground |
Ruhum daireler çiziyor değişken yapıda | My soul is spiraling in frozen fractals all around |
Bir düşüncem bile her yeri dondurur | And one thought crystallizes like an icy blast |
Geri dönmem asla | I'm never going back, |
Geçmiş çok uzakta! | The past is in the past! |
Aldırma aldırma | Let it go, let it go |
Ruhum yeniden doğmakta | When I'll rise like the break of dawn |
Aldırma aldırma | Let it go, let it go |
Kusursuz kız yok burda | That perfect girl is gone! |
Burdayım | Here I stand |
Ben karşınızda | In the light of day |
Sürsün fırtına! | Let the storm rage on! |
Soğuk neyse beni hiç üzmedi! | The cold never bothered me anyway! |